Dağlar sessiz. Erkek çocukları okul bahçesinde top oynuyorlar. Usulca gülümseyişleriyle kız çocukları evlerinin yanıbaşında. Anneler belli ki içerde yemek yapmakla meşguller.
Evin beyleri, dedeleri bizleri karşılamaya çıkmışlar. Tek tek eller sıkılıyor; hoş gelmişsiniz tebessümlerinde özlem var. Oldukça sıcak bir kış günü. Büyük yer sofrasında, dışarda yapıyoruz kahvaltımızı. Karakovan balı, yoğurt, otlu peynir, zeytin, lavaş ekmeği ve sıcak çay… Said Nursi’nin doğduğu köyde manevi değerler çok derin. Huzurun yeniden kucakladığı bu coğrafyanın gelecek umudunu köylülerin gözlerinden okuyoruz. Dualar dağların huzurunda.
Bitlis’in Hizan ilçesine Muş Havalimanı’ndan ulaştık. İlçeye 40 dakika mesafede yer alan Nurs Köyü sarp tepeler ortasında bir vaha gibi… Bölgedeki mikroklima Bitlis’in diğer bölgelerinde rastlayamayacağımız bir bitki çeşitliliği sunuyor. Dağ eteklerinin bir kısmında uzun seneler sürecinde kesilen ağaçlar gözle görülür şekilde erozyona sebep olmuş; toprağın akıp gittiği alanlarda tek tük meşe ağaçları var. Dik ve engebeli kayalıklardan düzlüklere doğru yaklaştıkça ağaçlar çeşitlilikleriyle biraraya geliyorlar. Meşe, Ceviz, Zeytin, Menengiç ve Fındık ağaçları bölge için çok zengin bir miras. Ancak ilk bakışta gözümüze çarpmayan farklı ağaçlar da var: yerel türler. En az 5 tür Elma, birkaç tür Armut, İncir, incecik kabuklu Nar ve farklı rakımlarda Temmuz’dan Ekim’e dek farklı tarihlerde meyve veren Kiraz ağaçları… Hiçbir ilaç verilmeyen, doğal ve tüm mevsimlerin hiddetine dayanıklı türler. Çok lezzetli, farklı, tanınmayan türler vahşiliğin tüm çekiciliğine sahipler.
Kırsal turizmin doğa dostu tarım ile harmanlanması, kırsal kalkınma modelleri içinde en sürdürülebilir modellerden biri kuşkusuz. Tek püf noktası eşdeğer temasın korunması için hem turizm, hem tarıma aynı özen ve sevgiyi verebilmek. Türkiye’de kırsal turizm alanında önemli projeler gerçekleştiren Dr. Metin Çelik ve Mustafa Bektaş’ın da içinde yer aldığı grupla, bölgenin kalkınması için büyük emekler veren Hizan Kaymakamı Sedat İnci’nin davetlisi olarak çeşitli toplantılar gerçekleştirdik.
Nurs Köyünün bir inanç merkezi olarak sahip olduğu potansiyel ve ev pansiyonculuğu alanında izlenecek stratejilerin yanısıra, bölgedeki zengin yerel ve geleneksel tarım ürünleri ile birlikte yaratılacak kıymetler çok yönlü olarak konuşuldu.
Kaymakam Sn. Sedat İnci başkanlığında, Hizan Tarım İlçe Teşkilatı’nın kapsamlı katılımı ile yapılan görüşmelerde, doğa dostu tarımın Hizan ilçesi bütününde sahip olduğu değerler ve buna bağlı çalışmalar planlandı:
1. Yerel meyve ağaç çeşitliği envanteri yapılacak; özellikle soyu azalan türler korunmaya alınacak.
2. Bölgede tarım alanında tecrübe sahibi olan yaşlı insanların bilgilerinin kaybolmaması için kendileri ile görüşmeler yapılarak kritik bilgiler arşivlenecek.
3. Özellikle erozyona uğramış ve erozyon tehdidi bulunan dağ eteklerinde, çok az topraklı veya topraksız kayalara tutunabilen Ceviz ağaçları dikilecek.
4. Geleneksel Köy Mamul ürünlerinin (Karakovan Balı, Sirke, Pekmez, Reçel, Pestil, vb) resmi üretim izni ile üretimine yönelik bir kooperatif kurulacak.
5. Bölgenin sağlıklı, leziz doğa dostu tarım ürünlerin satış ve pazarlamasına destek olunacak.
İnsanlar, toprak, su ve tohumlar bir arada yarınlara gülümseyerek baktık. Kurulan dostluklar için ne öncesi sorgulandı, ne de koşullar kondu. Doğunun ışığının yeniden güçlendiğine tanık olmak herşeyin ötesinde bir tılsım.
(Fotoğraflarını benimle paylaşan Mustafa Bektaş ve Özlem Çelik’e çok teşekkür ederim.)
Teşekkür ederiz Cem hocam, öyle güzel anlatmışsinizki Hizan ilçemizi, gerçekten Tılsımlı bir şehir. Organik Bir Havza olarak tescillenip korunması gerekir her yönüyle.
BeğenBeğen
Özgür Bey, bazen küçük tesadüflerin yan yana gelip bizlere kazandırdığı büyük kıymetler var; mesela dostluklar. Mesela sizin Bayramiç Tohum Takas etkinliğine getirdiğiniz Seweçale elma aşı kalemleri. Ağaçlarımızda aşılar boy verdi, umuyorum bu sene meyve de alacağız. Yeniden görüşebilmek ümidiyle, selam sevgilerimle.
BeğenBeğen