Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün Moldova Toplantısı

Eko IQ dergisinin Haziran 2015 sayısında yer almaktadır.

Yazan: Cem Birder

kei

16 –17 Nisan tarihlerinde Moldova’nın başkenti Kişinev’de sessiz sedasız ancak önemli bir buluşma gerçekleşti. Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü (The Black Sea Economic Cooperation, BSEC) toplantısının başlığı “Tarım Sektöründe Küçük Çiftçiler ve KOBİ’ler” idi. Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) sponsorluğu ile gerçekleşen etkinliğe tüm üye ülkelerin yanı sıra Almanya da katıldı.

Moldova Ekonomi Bakanı Yardımcısı Dr. Tudor Copacı, KAS Türkiye Başkanı Dr. Colin Dürkop, KEİ Yönetici Müdürü Meltem Güney, ve ERENET Bilim Direktörü Dr. Antal Szabo tarafından yapılan açılış konuşmalarında sektörün daha kaliteli ve verimli üretimine yönelik finansman ihtiyaçlarının yanı sıra, bölgede küçük çiftçileri ve KOBİ’leri olumsuz etkileyen, kritik öneme sahip bazı unsurlara vurgu yapıldı:

  • İklim değişikliği,
  • Uluslar arası büyük şirketlerin yarattığı haksız rekabet,
  • Rusya’ya uygulanmakta olan gıda ambargosunun direkt ve dolaylı etkileri,
  • AB sübvansiyonlarının dağılımı.

Ev sahibi Moldova’nın yanı sıra, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Arnavutluk, Romanya, Rusya, Sırbistan, Yunanistan, Ukrayna ve Türkiye’den delegeler sunumlar gerçekleştirdi.

Toplantıya konuk olarak katılan Dr. Steffen Grossman, Almanya’da, tarım sektörü de dahil olmak üzere toplam işyerlerinin sayısal miktar olarak %95’inin ve toplam ekonomiye olan katkısı ile %51’inin aile işletmeciliğine ait olduğunu belirtti. 1970’lerde 1 milyon civarında olan çiftlik sayısı bugün yaklaşık 286 bin ve ortalama çiftçilik alanı son 40 yıl içinde beş misli artarak 586 dekara yükselmiş.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Örgütü üyesi ülkeler tarafından yapılan sunumlarda küçük çiftçiler ve KOBİ’ler adına benzer gerçeklere vurgu vardı:

  • Son 25 yıl içinde merkez kontrollü ekonomilerden serbest pazar ekonomisine doğru geçişte ülkeler kırsal alanlarda ve tarım sektörlerinde büyük değişimler yaşadı.
  • Ekonomik olarak değerlendirildiğinde, tarım sektöründe daha büyük başarı, serbest ekonomi uygulamaları ve özelleştirilmiş (devlet kontrolünden ayrılmış) topraklara sahip olan ülkelerde gerçekleşti.
  • Demirperde uygulamaları da dikkate alındığında, birçok ülke için aşağıdaki maddeler ekonomik ölçekteki reformlar açısından önemli rol oynadı:
    • Toprağın özelleştirilmesi.
    • Serbest pazar uygulamaları.
    • Gıda üretim ve dağıtım sistemlerinde serbestleşme, özelleştirmeler.
    • Yerel ve merkezi yönetimlerin uyumlaşma süreci.
    • Kırsal ve tarımsal destek programlarının gelişmesi.
  • Kırsal alandaki gerçeğin planlanandan daha karmaşık olduğu anlaşıldı ve yaşanan gelişmeler umulduğu kadar iyimser neticeler oluşturmadı.
  • KEİ Örgütü ülkelerinde küçük çiftçilere ait alanlar ortalama olarak 10-100 dekar. Geleneksel tahıl türleri ve karışık tür ekim (monokültür değil) ile elde edilen gelir ülke ortalamasının yaklaşık yarısı kadar ve bu gelir seviyesi bile ön görülebilir değil (garantisi yok).
  • Küçük çiftçilerin büyük çoğunluğu özel bir eğitim sahibi değiller; buna karşın geleneksel ve deneyimsel beceriler ön planda.
  • KEİ Örgütü ülkelerinde genel olarak tarım sektörü iki alt-sektörden oluşuyor:
    • Düşük katma değerli tarım ürünleri (tahıllar, yağ bitkileri, şekerpancarı, vb) üreten ve yüksek-mekanizasyon sebebiyle düşük miktarda iş gücü kullanan büyük ölçekli şirket tarımı,
    • Daha yüksek katma değerli ürünler (meyve, üzüm, sebze, patates, fındık, vb) üreten, daha çok sayıda insana ihtiyaç duyan ve açık pazarlarda ürünleri satışa sunulan küçük çiftçi ve köylü tarımı.
  • Genç nüfus çiftçiliği cazip bir iş alanı olarak görmüyor.
  • Hasat kalitelerinde belirsizlik (hastalıklar, iklim değişikliği, kuraklık, sel, vb), artan uluslararası rekabet, sağlık ve çevre yasalarındaki katı düzenlemeler, yetersiz altyapı (sulama, bakım, depolama, vb.) ve yaşlanmış makine parkı ve düşük yatırım imkânları küçük çiftçilerin son dönemde yaşadığı önemli sorunlar olarak gözüküyor.
  • Uluslararası ve büyük süper market zincirlerinin yarattığı sert rekabetçi ortam küçük çiftçilerin ürünlerini pazara (uygun ekonomik koşullarda ve bir takvim çerçevesinde) ulaştırma konusunda olumsuz sonuçlara yol açıyor.
  • AB’nin Ortak Tarım Politikaları (Common Agricultural Policy, CAP) ticaretin önünde farklı vergilendirmeler ve kotalar oluşturuyor.
  • Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (Black Sea Trade and Development Bank, BSTDB), KEİ Örgütü’nün finans kuruluşu olarak tarım sektörüne alternatif çözümler sağlamaktadır. Bugüne dek tarım sektörüne 135 Milyon Avro kredi desteği vermiştir.

Küçük çiftçilerin geleceğinde olumlu sonuçlar oluşturabileceğine inandığım 3 projeyi toplantıda sunma imkânım oldu.

moldova_meeting_002

Her üç proje de temelde ekorasyonalist yaklaşımı benimsiyor.

ekorasyonalizm

PROJE #1: Toprak Ana

Gelişen teknolojinin ve e-ticaret hacminin küçük çiftçilerin markalaşması, ürünleri istedikleri fiyatlardan, perakende müşterilerine aracısız ve direkt olarak satışına olanak sağlayan www.toprakana.com.tr projesi… Geleceğin gıda güvenliği ve gıdanın çeşitliliğini (tarımsal biyoçeşitlilik) esaslarında merkezi üretim yerine ülkenin farklı noktalarında üretim yapanların bir araya geldiği bilgi paylaşım ve e-ticaret platformu. Beşinci yılında devam eden proje sadece doğa dostu tarım ve temiz gıda üreticileriyle el ele…

harita toprakana

PROJE #2: REAL (Raising Empathy for Agricultural Learning)

İngilizce “GERÇEK” başlığındaki proje,” tarımsal bilgi için paylaşımı yükseltmek” temasını taşıyor. Proje ağında yer alan üreticiler hem bilgi sağlayan hem bilgi alan konumdalar.

REAL 1

Kurulan elektronik bilgi ağında her bilgi için “Güvenilirlik Endeksi” atayan kurum aynı zamanda sistem yöneticisi konumunda.

“A Bilgisi” sisteme üye olan bir üretici tarafından girilir. Örnek olarak, A bilgisi: Haziran ayında her hafta birer kez ve toplam 3 kez, 1/10 oranında seyreltilmiş ısırgan suyu Elma ağaçları için Karaleke ve Elma İçkurdu riskini %80 engelliyor. Bu bilgi yönetici kurum tarafından mevcut bilimsel kaynaklar ve deneyim bilgileri taranarak değerlendirilir ve bilginin güvenirlilik seviyesine göre bir endeks numarası (GE) atanır; mesela “GE %75”. Bilgi ağ içinde ortak paylaşıma açılır. Sisteme üye olan her üretici bu bilgiye ulaşabilir ve ayrıca bilgi üzerine değerlendirme ve yorumlar ekleyebilirler. Yönetici kurum Güvenilirlik Endeks (GE) sayısını bu yeni değerlendirmelere göre değiştirebilecektir.

PROJE #3: İKİ BİNA PROJESİ

Kırsalın sürdürülebilirliği için gerçekleştirilen standart projelerin en önemli yanılgısı salt ekonomik çözümler yaratmaya çalışmak. Bugün tüm dünyada yaratılan “hızlı ve çabuk tüketim” toplumlarının rüyalarındaki kentler vaat ettikleri ışıltılı yaşamlarla kırsalın ve köyün “mutluluk” tanımını da değiştiriyor. Paraya zor kavuşanlar en yakın kasabaya, çabuk kavuşanlar ise büyük şehire göç edebilmenin peşindeler. Sadece yerel ekonomilerin güçlenmesi, köyün gelişimine bu nedenle destek veremiyor; diğer önemli ihtiyaç eskiden olduğu gibi köyde mutlu, huzurlu ve renkli yaşamları güçlendirmek ve özellikle gençlerin köylerini terk etmeyi tercih etmemelerini sağlamaktır. İki bina projesi, köylerde 1) Köy Evi ve 2) Geleneksel Köy Mamul Ürünleri Üretimhanesi kurulmak suretiyle yerel ekonomiyi güçlendirirken, köyün geleneksel değerlerini sosyal gücü ile birlikte yarınlara taşımayı hedefliyor. Çanakkale’ye bağlı Bayramiç ilçesinin Beşik köyünde geçtiğimiz yıl içinde onarılan ve yeniden düzenlenen iki bina bu projenin başlangıcını temsil ediyor.2 bina

iki bina köyevi 1

Köy Evi tadilat aşamasında…

iki bina cocuklar 1

köy evi 3

Köy Evi tamamlandıktan sonra kütüphane ve etüd çalışması…

iki bina üretim

Üretimhane binası ve toprak fırını…

iki bina üretim 2

Kazanda üretim…

KEİ Örgütü Moldova toplantısı sonuç bildirgesinde şu başlıklar öne çıktı:

  1. Üye ülkeler ulusal tarım stratejileri ve programları için öneriler sağlayacak.
  2. Hükümetler küçük çiftçilerin tedarik zincirlerinde daha güçlü olabilmesi için kooperatifleri ve yeniden yapılanmaları desteklemelidir.
  3. Hükümetler “küçük çiftçi” tanımlamaları netleştirerek, ulusal tarım stratejilerinde daha etkin ve rol model sağlayacak düzenlemeleri gerçekleştirmelidir.
  4. Hükümetler tarım sektöründe tekelci tutumlara izin vermemelidir.
  5. Tarım sektöründe finansman koşulları özel tarım kredileri ve sigorta programları ile iyileştirilmelidir.
  6. Küçük çiftçilere ait bazı tarımsal etkinliklerin sübvansiyonlarla desteklenmesi ve bu şekilde tarımın güçlendirilmesine ilişkin ekonomik politikalar KEİ örgütü ülkelerin vazgeçilmez esasları içinde yer almalıdır.
  7. Tarım sektöründe kalite unsurlarının geliştirilmesi rekabet gücünü arttıran esas olarak kabul edilmelidir.
  8. Tarımda deneyim paylaşımları ve başarı parametrelerinin daha iyi anlaşılabilmesi için, politika geliştirenler ve tarım sektörü idarecileri ile direkt ve periyodik iletişimler güçlendirilmelidir.
  9. Hükümetler, sınırlı kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirebilmeleri için küçük çiftçilere ve KOBİ’lere yönelik bedelsiz danışmanlık hizmetlerini geliştirmelidirler. Ayrıca organik tarım gibi sertifikasyon bedelleri ve benzeri ücretler çiftçilerden alınmamalıdır.
  10. Yenilikçi stratejiler ve iyi örnekler, genç nüfus ve kadın çiftçileri sektörde tutmak ve motive etmek için çoğaltılmalı ve desteklenmelidir.

KEİ toplantıları kadar, Kişinev’in yeşil parkları, alçakgönüllü insanları ve Krikova’nın Atuan Mezarları’nı hatırlatan uçsuz bucaksız tünelleri unutulmaz anılar ve dostluklar oluşturdu. Çok sıcak duygularla döndük Kuğu Fırtınası günü, İstanbul’a.

Cпасибо (sbasibo) Moldova!

2 Comments

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s