Kırsal alanda üretimi yüzyıllardır süregelen Geleneksel Köy Mamul Ürünlerimizin yasal bir kimlik kazanması koşuluyla, sosyal, kültürel ve ekonomik bileşkesinin önemli bir kırsal kalkınma modeli olduğuna inanıyoruz.
“Geleneksel Köy Mamul Ürünü” nedir?
• Sezonluk ana üründen veya tarihsel geçmişi olan kutlamalara bağlı olarak köy sınırları içinde üretilen
• Sık tüketilen
• Nesilden nesile aktarılan
• Miras gelen bilgi doğrultusunda belli özelliklere sahip olan
• Doğal olarak işlenen (endüstriyel katkı maddeleri olmadan)
• Görüntü, tat, şekil, vb özellikleri ile ayırt edilebilen
• Yöresel, bölgesel veya ülke adı ile anılabilir (coğrafi işaret)
ürünlerdir.
27 Eylül 2012, New York – FAO Başkanı José Graziano da Silva’nın BM Genel Kurulu’nda yapılan beslenme konulu toplantıdaki ifadesi:
“Geleneksel gıdanın tanıtımı, gıda ve beslenme alanında verilecek daha etkin eğitimler toplumsal beslenme alışkanlıkları ve uluslararası gıda fiyatları üzerinde hafifletici etkilere sahip olabilir. Yerel ve ticarileşememiş gıdaları (…) yeniden kazanmak hassas ve değişken gıda fiyatları üzerinde çok geçerli bir strateji oluşturur. Bu yaklaşım ile küçük çiftçilere ve yerel üretimlere çok önemli fırsatlar doğacaktır.”
23 Ekim 2008, Torino – Slow Food (merkezi, İtalya) Başkanı Carlo Petrini, Terra Madre açılış konuşmasından:
“… Şimdi anladım ki ’gelecek buradadır’. Çünkü sizler dünyanın çiftçilerini temsil ediyorsunuz. Tarım, fotosentez üzerinde temel almış tek insan faaliyetidir. Toprak ile ilişkisini hiçbir atık oluşturmadan sürdüren, bilgeliğe sahip olan çiftçilerdir. Bu bilgeliktir devrimi yaratacak ve ekonomiyi yeniden şekillendirecek olan. Yaşamın devamında nasıl ki biyoçeşitlilik esas ise, sizin çeşitliliğiniz de sadece size ait olan, gelenekleriniz, tüketim alışkanlıklarınız ve dolayısıyla kimliğinizle oluşur. Çeşitlilik olmasaydı, kimliklerimiz de olmazdı. Yaşam sizlerin kültürel çeşitiliği ve kimlikleri sayesinde olacak. Sizler dünyadaki en büyük zenginlik olan çeşitliliği temsil ediyorsunuz.“
29 Ekim 2007, Guy Kastler – La Via Campesina, “Gıda ve Tarım için Uluslarlarası Bitki Genetik Kaynakları” 2. toplantısından: “Sürdürülebilir aile tarımı sadece endüstrinin sağladığı girdiler ve tohumlarla yapılamaz. Dünyanın büyük bölümünde çiftçiler geleneksel yöntemlerle tarım yapmaktalar ve endüstrinin önerdiği girdi ve tohumlara satınalacak güce sahip değillerdir. Organik ve doğa dostu tarım yapan üreticiler bu girdileri kullanmazlar.Kendi yerel tohumları ile üretim yapanlar sadece ürün çeşitliliğine destek olmuyorlar, aynı zamanda biyoçeşitliliğin gücüne ve iklim değişikliğine ve hastalıklara karşı da direnç oluşturuyorlar.”
Köy mamul ürünleri AB üyesi olan Romanya’nın da üzerinde çok hassasiyetle durduğu bir konu. Romanya Tarım Bakanlığı ve AB komisyonu ortaklığında hazırlanan “Küçük Üreticiler için Asgari Gıda Hijyeni ve Gıda Güvenliği koşulları” başlıklı broşür üzerinde dikkat çekici ifadeler yer alıyor.
Ulusal hayvan sağlığı ve Gıda Güvenliği Müdürlüğü – Dr Radu Roatis-Chetan: “AB’ne katılımıyla Romanya’nın modernizasyon amacının eski reçetelerin ve geleneksel gıda üretim yöntemlerinin kaybedilmesine sebep değildir. Bu broşür Romanya mutfak kültürünün zengin çeşitliliğini ve orjinalliğini korumaya destek verir. Aynı zamanda, AB’nin hijyen ve izlenebilirlik standartlarında üretilmesi koşulunda, küçük üreticilerin AB yönetmeliklerini anlamaya ve süregelen etkinliklerini sürdürmelerine ve endüstriyel olmaması sebebiyle çok daha yüksek fiyatlı olan otantik ürünlerinden kazanç sağlamalarına yardımcı olur.”
Tüketiciler:
- Artan toplumsal genel ilgi
- Genç anne-babalar
- Sağlık hassasiyeti olanlar
- Sağlık sorunu olan orta ve üst yaş grupları
- Lezzet ve gastronomi meraklıları
- Uygulamada iyileştirme ve yeniliklerin tüketici grupları ile tartışılması
Besin Değeri:
Geleneksel Köy Mamul Ürünlerinin tüketici talebi doğrultusunda iyileştirilmiş besin değerleri – gıda güvenliği mevzuatı ve katkılar ile uyumlandırılması.
Bu üretimlere dahil edilebilecek iyileştirmelerin ve yeniliklerin besin değerleri üzerinde olumlu neticeleri
- Zararlı kimyasalların oluşmaması
- Faydalı kimyasalların korunması
Gıda Kalitesi ve Güvenliği:
HACCP, gıda işletmelerinde, sağlıklı gıda üretimi için gerekli olan hijyen şartlarının (personel hijyeni, ekipman hijyeni, hammadde hijyeni, ortam hijyeni, vb.) belirlenerek bu şartların sağlanması, üretim ve servis aşamasında tüketici açısından sağlık riski oluşturabilecek nedenlerin belirlenmesi ve bu nedenlerin ortadan kaldırılması temeline dayanan bir ürün güvenilirliği sistemidir. HACCP, İngilizce Hazard Analysis and Critical Control Point – Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları ifadesinin kısaltmasıdır. Sistem, ürün güvenliğini etkileyen tehlikelerin önceden belirlenmesi ve kontrol altına alınmasını sağlayan sistematik bir yaklaşımdır.
- Kalite ve gıda güvenliği için, projeye özel/modifiye HACCP koşulları.
- Geleneksel Köy Mamul Ürünlerinin HACCP doğrultusunda iyileştirilmesi.
- Üretim, paketleme ve stok modellemesinde olası mikrobiyal risk analizleri.
- “Asgari hijyen” kriterinin tanımı.
Ürün İşleme:
- Gıda güvenliği ve kalitesi kriterleri ile uyumlu şekilde asgari ürün işleme prosedürlerinin tanımı.
- Ürün işleme amaçlı olası yeni teknolojiler sadece besin değerini iyileştirme amacında olmalıdır.
- Geleneksel Köy Mamul Ürünleri üretim yöntemleri daima gıda güvenliği ve hijyen standartları ile uyumlu değil.
- Ürün işleme amaçlı olası yeni teknolojiler konusunda tüketici, STK ve sektörle ilgili grupların görüşleri alınmalı.
Çevresel Etki ve Gıda Zinciri:
- Geleneksel Köy Mamul Ürünlerinin bilinçli üretimi tarihsel süreçte çevre ile dost olmuştur.
- Talep artışı durumunda çevre hassasiyeti risk analizleri yapılmalıdır.
- Mevcut satış kanalları (otel, lokanta, semt-kasaba pazarları, bakkal ve market) dışında yeni tüketici kanalları geliştirme
- Basın ve halkla ilişkiler.
14 Aralık 2012’de yayınlanan, 3 Ocak 2013’de revize edilen AB parlamentosu No 1151/2012 numaralı (gıda kalitesi, çiftçilerin adil kazancı, geleneksel üretimin korunması gibi konulara açıklık getiren) yönetmelik, projemiz konusu ile yakından ilgilidir ve “güçlendirici argüman” nitelik taşımaktadır:
Yürürlüğe giren yeni Kalite Yönetmeliği, tüketicilere kalite garantisi ve çiftçilere için adil bir ürün fiyatlandırma güvencesi veren çift amaçlı bir mevzuattır. (…) Bu yönetmelik tarımsal üretim çeşitliliğini ve kötü/kusurlu kullanıma karşı ürün adlarını korumayı amaçlarken, tüketicilere ürünler ve yetiştirilişleri hakkında detaylı bilgiler sağlamayı destekler. Komisyon üyesi Dacian Cioloş (1) şöyle diyor: “Avrupa tarımının gücü içinde barındırdığı çeşitlilik, köylü ve çiftçilerin bilgeliği ve üretim toprak ve alanlarında yatmaktadır. Ekonomik koşullar altında baskı altında kalan, toptancıların yüksek rekabet gücü ile mücadele eden ve küresel rekabet altında ezilen üreticilerin tüketicilere ulaşmak için daha etkin iletişim ve pazarlama imkanlarına ihtiyaç vardır.”
(1): Dacian Cioloş, Romanya’da 2007 – 2008’de Tarım Bakanlığı yaptı. Kasım 2009’da AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso tarafından AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Komisyoneri olarak atandı. Dacian Cioloş’un köy mamul ürünleri ve kırsal kalkınma konularında hassasiyeti sebebiyle kendisi ile, – ülkesindeki modelleri de örnek alacağımızdan dolayı, iletişim kurulması çok kıymetli olacaktır. Projemiz, Dacian Cioloş’un ifade ettiği tüm sorunlara sürdürülebilir çözümler önerebilecek güçte.
AB içinde son dönemde yerel gıdalar, geleneksel değerler ve kısa tedarik zincirleri birbirine komşu ülkelerin katılımında gerçekleşen toplantılarda daha çok tartışılmaya başlandı. Bu toplantılardan biri 2012 Aralık ayında Brüksel’de gerçekleşti. Toplantı başlıkları şu şekilde özetlenebilir:
• Kısa Tedarik Zinciri” (KTZ) nedir?
• FASFC’nin KTZ’ye bakışı
• Belçika, Hollanda ve Fransa’da durum (imkanlar ve zorluklar)
• Gıda Güvenliği ve KTZ çerçevesinde mikrobiyolojik değerlendirme.
•Gıda Güvenliği ve KTZ çerçevesinde kimyasal değerlendirme
•Gıda Güvenliği ve KTZ idari yapısı
Toplantıda ele alınan konuları ve anahtar kelimelerini şöyle özetleyebiliriz:
KTZ uzun süre göz ardı edildi. Yerel Gıdalara artan talep. Ayırt edici etiketleme. Güvenilirlik. Hijyen ve Gıda Güvenliği. Çiftçinin desteklenmesi. Doğa dostu üretim. Besleyicilik ve organoleptik değerler. Riskler. Kısa Tedarik Zinciri, yeniden doğan ilgi, kırsal ekonomi, tüketicinin sağlık ve çevre değerleri, yüksek kaliteli gıda (tazelik, tat, besleyicilik değeri, güvenilirlik), kaynaktan direkt satış, coğrafi işaretleme. HACCP zorunluluğu olmama koşulu, esneklik, iyi hijyen uygulamaları. Süt ürünlerinde bakteriyolojik kontrol. İkinci el araçlar, kalite kontrol sistemi. Beklentilere karşın risklere hazırlıklı olmak. Gıda Güvenliği kavramı bilgi yetersizliği. Zoonotic patojenler, analiz yöntemi, her aşamada hijyen: tarımsal üretim, hasat ve ürün işleme. Olası sorunlar= zararlı kimyasallarla buluşma, faydalı kimyasalların kaybı. Gıda güvenliği/hiyjen desteği; teknolojik destek; ekonomik destek. Geleneksel ve yerel ürünlerin sürdürülebilirliği.
Kırsal kalkınmanın vazgeçilmez değeri olan köylümüz kadar, oluşturacağı katma değer ile şehirli toplumu da yakından ilgilendiren projenin model nitelik taşımasını arzu ediyoruz.
Çanakkale İl Özel İdaresi desteğinde başlayan proje güncel bilgileri için: